Her proje yöneticisi bilir ki: “Proje yönetiminin %80’i iletişimdir.” Proje yöneticisinin %80 zamanını harcayan bu iş, projeler sınırları aştığında bir karabasana dönüşebilir. Hele o sınırlardan biri Çin ise...
Napolyon’un “uzakta uyuyan dev”i Çin, 2004 sonunda yabancı sermayeye yerel şirketler gibi ticaret yapma hakkı tanıdı. Türk firmaları da birer birer Çin seddini aşmaya başladı. Yabancı sermaye için "cennet" sayılabilecek Çin, bir yandan da "yabancı ülkelere" açıldı. 30 binden fazla Çin firması "dış pazarlara" girdi, bunlardan yüzlercesi de Türkiye sınırlarını aştı.
Bugün, bu devi “ekonomik tehdit” olarak gören iş adamlarına, dünyanın en büyük 500 şirketinden 400’ünün Çin’de yatırım yaptığı gerçeği gösteriliyor. Tehditin adını “kültürel farklılıklar” koyan Proje Yöneticisine ise proje takımında 1,5 milyonluk Çin’liden birine rastlama olasılığının ne kadar yüksek olduğu, bundan kaçamayacağı gösteriliyor.
Proje yönetimi açısından “kültürel farklılıklar” sadece Çin için geçerli değil. Proje Yöneticisinin proje takımıyla ilişkilere daha ilk başlayacağı nokta olan ilk selamlaşma yani “el sıkışma”da bile kültürlere göre ilginç farklar vardır:
Amerika |
Sert |
Asya |
Nazikçe (Kore’de sıkıca) |
İngilizler |
Yumuşak |
Fransızlar |
Hafif ve hızlı |
Almanlar |
Kaba ve sert |
Latin Amerika |
Sıkıca kavrayarak sert bir şekilde |
Orta Doğu |
Nazikçe,tekrarlanarak |
Çinde ilk selamlaşma bile diğer kültürlerden çok farklı. Çinliler başlarını aşağıya doğru eğerek selam verir, nadiren el sıkışır. Burada ilk ipucumuzu verelim; Proje Yöneticisi el sıkışmak yerine proje paydaşı gibi karşılık vermeldir. Çin ile kültürel farklılıklara dair birkaç ipucu daha verip, ipleri Proje Yöneticisine teslim edelim:
Çin iş kültüründe toplantıya geç gitmek kabalık olarak kabul edilir.
Toplantıların başlangıç vakti belli, ama bitişi asla belli değildir.
Çin iş protokolüne göre, toplantı odasına hiyerarşik bir sırada girilir. Odaya giren ilk yabancı grubun başı olarak kabul edilir.
Çinliler kartvizit değiştirmeyi sever. Kartların bir yüzeyi İngilizce, diğeri Çince olmalıdır.
Sunuş materyalleri siyah ve beyaz olmalıdır. Renkler genelde olumsuz çok farklı anlamlar içerebilir.
Proje ile ilgili bir sorumluluk verirken Çinlilerin doğrudan "Hayır" demediği dikkate alınmalıdır. ’Belki’, ’Emin değilim’, ’Göreceğiz’ gibi çelişkili cevaplar “Hayır” anlamına gelmektedir.
Gülümseme, sinirlenme apaçık yapılmaz; çünkü Çinliler hislerinin bastırırlar.
Çin’de kişisel ilişkiler çok önemli olduğu için imaj bozucu etki yaratmamak, kişisel ilişkileri ve çıkarları yıpratmamak adına potansiyel problemler hakkında çok gerçekçi davranmayabilirler.
Proje takımı, Çinli ortakların, Hükümetin, Partinin ve Meslek Kuruluşlarının baskısı altında olabilir.
M. Şirin Aktaş
M. Şirin Aktaş